Kadının mahremi olmayan, “kendisine nikâh düşen/evlenebileceği” kimseler, akraba da olsalar, nâmahremleridir. Bunların yanında, dışarıdaki insanların arasına çıktığı gibi tesettürüne dikkat eder, onlarla beraberken oturmasına-kalkmasına, konuşma ve sohbetine büyük bir asâlet ve ciddiyetle ehemmiyet gösterir. “Onlar benim akrabam, onların yanında da dışarıdaki gibi mi davranacağım!” duygu ve düşüncesiyle, İslâm’ın nezih ahlâkını bozacak söz ve davranışlarda bulunmak; telafisi imkânsız kayıp ve felâketlerin kapısını aralar.
Akrabalık; “kan bağı”, “evlilik” yahut herhangi bir “süt emme” vesîlesiyle oluşan yakınlıktır. Anne-baba, çocuklar, nene-dede, torunlar, amca-dayı, hala-teyze, yeğenler ve bunlara nisbetle d...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR