Derviş, medeniyetimizin en güzel kelimelerinden birisidir. Bu kelimenin içini doldurabilen insan şu âleme gelmiş en güzel insan tiplerinden birisi oluverir. Ne var ki dervişliği herkes sevmez. Kiminin gönlünde ılık esintiler estiren bu kelime kiminin de suratını buruşturur. Biz her iki taifeye de tebessümle selam ederek bu sayımızda dervişliği ele almaya karar verdik. Çünkü dervişliği modern zamanlarda muhtaç olduğumuz örnek kişilik tipi olarak görüyoruz. Bu kararımıza bir modern zaman dervişi olarak yaşadığına şahit olduğumuz Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimizin vefatı vesile oldu.
Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimiz sevenlerinin ifadesiyle kardeşlerinde fani olmanın en güzel örneğini sergilemiş bir dervişti. Tanımış herkesin ittifakıyla da derviş kelimesinin ihtiva ettiği bütün güzellikleri şahsında cem etmişti. Bunlar içinde şüphesiz en çok ışıldayanı samimiyetiydi. Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocamızın ifadesi ile “onun bütün hayatı samimiyetinin bereketi” olmuştu. Sohbetle, gayretle, hasretle, ihlasla ve aşkla temayüz etmiş Abdülbaki ağabeyimiz bu güzel hasletlerle yaşadı ve göçtü, mekânı cennet olsun.
Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimiz ALTINOLUK dergimizin ilk gününden bu yana Ankara temsilciliğini deruhte etmişti. İyi kazanan bir çantacı esnafı iken “gül alıp gül satmak” gayesi ile kıt kazançlı dergi bayiliği ve kitap işine girmişti. Hâce Musa Efendi Üstadımızın açtığı bu yolda hizmeti en büyük şeref bilmiş, son nefesine kadar, bir gönle daha, izinde gittiği Hak dostlarının mesajlarını ulaştırma gayreti içinde olmuştu. Rabbimiz rahmetiyle muamele buyursun, ailesine ve yakınlarına güzel sabırlar versin.
Abdülbaki Oral ağabeyimizin dergimizdeki bir röportajında veciz ifadelerle sıraladığı şu dokuz düstur modern zamanda dervişliğin anayasası hükmündedir: “1. Hüsnü zan büyük bir sermayedir. 2. Müslümanın niyeti amelinden üstündür. 3. Biz birbirimizi sevmeden bize yol vermezler. 4. Hizmetsiz kazanç olmaz. 5. Varidatımız sarfiyatımız kadardır. 6. Ümitleri kırmamak bir mü’minin şiârı olmalıdır. 7. Sabırda sebat edebilmek çok önemli bir irade ister. 8. Kibir, gurur, enaniyet kansere benzer bir illettir. 9. Siz benim adıma günah işlemediniz ben sizin adınıza günah işlemedim, gelin günahsız ağızla birbirimize dua edelim.”
Zavallı bir hesapçıya dönüşmüş modern insanın Abdülbaki ağabeyimizden öğreneceği ne çok şey var. O’nun bütün sıkıntılarına rağmen kardeşleriyle buluşmak, görüşmek ve dertlerine derman olmak için hiçbir fırsatı fevt etmeyen samimiyet ve gayreti hepimize örnek olması gereken en mühim derviş hasletidir. Kendisine tekrar rahmet diliyor, yaşamaktan daha ziyade yaşatmak, sevmekten daha ziyade sevdirmek ve sevindirmek mânâsının hepimize numune olmasını niyaz ediyoruz.
*
Abone kampanyamız başlıyor. Yeni dönemde abone olan okuyucularımıza 12 sayı dergimiz, 12 sayı ALTINÇOCUK yanında bir de Doç. Dr. Murat KAYA Hocamızın kaleme aldığı “İslam’ın Örnek Aileleri” isimli anlamlı bir eser hediye ediyoruz. Cemiyetimizin ve istikbalimizin teminatı aile kurumuna saldırıların arttığı bir dönemde ailelerimiz “İslam’ın Örnek Aileleri” ile buluşmalı ve ideal aile kıvamının nasıl olduğunu öğrenmeli. Öğrenmeden bilemez, bilmeden sevemez, sevmeden de örnek alarak tatbik edemeyiz. Dergimizi tavsiye edeceğiniz en az bir dostunuzla sizi yeniden abonemiz olarak aramızda görmek isteriz. Bir sonraki sayımıza kadar Allah’a emanet olunuz.
YORUMLAR