Dinimiz insanların sonsuz ümitler içinde kaybolmasını, atıl, tembel ve hareketsiz kalmasını istemiyor. Karamsarlık ve panik halinde, hayattan bezmiş olmasını da istemiyor. Hata yaptığında tövbe edecek. Hem “ bana bir şey olmaz” rahatlığı içinde olmayacak hem de “bu hatalarımdan sonra ben iflah olmam” demeyecek. Son nefese kadar tüm yaşantımız korku ve ümit sarkacıyla sallanacak.
Havf; tatlı bir korku, Allah’ın celal, kibriya ve azameti karşısında haşyet duyma halidir. Celal sıfatları ise kalplere korku ve haşyet doğurur. Reca; zevkli bir ümit, Âlemlerin Rabbi’nin l...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR