EMEKLİNİN NOT DEFTERİ

Sigara İçenler Okumasın Kabahati Bana Bulmasın

Ertesi gün bir kilo muz aldım, Necati’nin ziyaretine gittim… Yoğun bakıma kaldırmışlar: “Çıkar mı çıkmaz mı bilmiyoruz” dediler. Üzgün bir şekilde geri döndüm. Muz poşeti elimde öylece sallanıyor… Otobüse bindim, yeğenim Çetin’i düşündüm. Şemsiyenin


Bir Konser Verdik İşi Bitirdik

Necip‘in keyfi yerindeydi, telefona da türkü sesleri geliyordu. İyice merak ettim: “Ne korosu bu Necip?” “Abi, bir konser hazırlığı yapıyorum, bir belediye bulup konser verebilirsem bu dar evden kurtulacağım… Gece gündüz hazırlanıyoruz, üç günde beş


Bizim Tavan Arası Bu Ayın Macerası

Akşamleyin bizim tüplü televizyonu açtık. Görüntü yok ama sesiyle idare ettik. Yatsı ezanı okundu. Televizyonu kapatınca farelerin tıkırtıları duyulmaya başladı. Namazı kılıncaya kadar ne okuduğumuzu bilemedik. Namaz biter bitmez, kediyi tavan arasın


Tüylü Köpek, Tüysüz Köpek, Huylu Köpek, Huysuz Köpek

Bizim zamanımızda sokaktaki köpekler tek bir cinsti. Çoğunlukla "karabaş" türü, aynı tipte aynı boyda, sanki aynı anadan doğmuş gibiydiler. Şimdi sokaklarda her cinsten, her türden köpekler dolaşıyor. Belli ki dünyanın dört bir tarafından g


Hep Böyle Gidecek Sandık / Bir de Baktık ki Yaşlandık

Yaşlanmak elbette normal ama insan ölmeden önce bazı şeyleri yapmak istiyor. Benim için en önemlisi hacca gidebilmek. Gidebilmek diyorum çünkü bugüne kadar bir türlü hac kurası çıkmadı. Getirin kurayı bir de ben çekeyim belki elim uğurludur. Elim


Ne Bulursam Yerim Allah’a Şükrederim

Biz babamın zamanında koyun kurban ederdik; hiç kimse de “kokuyor” demezdi. O zamanlar büyükbaş hayvan kurban etmeyi pek kimse düşünmezdi. Çünkü koca hayvanı yatırıp kesmek için kimsede güç yoktu. Koyun, yumuşak huylu olduğu için: -Bismillah, Alla


Beklerim Her Gün Ucuzluğu Ben / Bu Zamları Ne Zaman Yaptın Sen

Bir litre süt aldım. Üzerinde “hakiki inek sütü” yazıyordu veya yazmıyordu... Bir paket pirinç unu aldım. Hanım da muhallebi sever... Yarım kazandibi fiyatına üç gün muhallebi yedik. Yemesek de olurdu ama yedik. Hem de hakiki muhallebi... Önümüz y


Bilinmedik Aş Ya Karın Ağrıtır Ya Baş

Köfteleri yedim ama atlarla eşekler gözümün önünde tepişip durdu. Bu hain insanlar, at ve eşek etleriyle bizi aldattıklarına göre bizden değiller, acaba kimlerdendirler…


İstanbul’un Nüfusu Necip’in Kâbusu

Perşembepazarı’ndan dolanarak Unkapanı köprüsünü geçtik. Köprü boş, arasıra hırıltılı bir iki otomobil geçiyor, arabacının da atın da aldırdığı yok; yol onların… “Kalabalık, trafik falan” dediniz ya! Balat’a vardık. Köprübaşı denen yerde arpa, saman


Şeytanı Bağladık / Huzuru Sağladık

Mescidimizi daha önce size anlatmıştım: Küçük ve sevimli… Hasan Hocamız da öyle… Karadenizli ama neresinden olduğunu söylemeyeceğim. Sesi güzel fakat dili Türkçe kurallarına göre pek uymadığı için, Arapça kurallara uyup uymadığını erbabı bilir.