Gözü ve kulağı filtresiz kullanarak onu dijital içeriğin çöp tenekesine dönüştürmek kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Faydasız bilgiye, sese ve söze kulağımızı, gözümüzü kapatalım; vahiyle aydınlanmış bir sükûnet mağaramız olsun, orası i
Nakşî terbiye geleneğinde “Kelimât-ı kudsiye” diye bilinen 11 esastan birisi de “Vukuf-i kalbî”dir. “Kalp, yâr da mı yoksa ağyârda mı” anlamında daimî bir kontrolün ifadesi sayılan bu terim, kulda ihsan kıvamının oluşmasında son derece önemli bir es...
Allah insanı kendine halife olarak yarattığından onun bu âlemdeki her tür varlığa ilgi ve alakası vardır. İnsan denizin dibindeki balıktan, gökyüzündeki yıldıza, meleklerden cinlere tüm varlıkları merak eder, onlar ile ilişki kurmak ister. Aslında bu
Bir Müslüman, ihlal ettiğinde karşılaşacağı cezâî müeyyideden vatandaş olarak korktuğu kadar kul olarak da Allah Teâlâ’nın azap ve cezasına maruz kalacağından sakınmak durumundandır. Her bir Müslüman bilmelidir ki yaratan Allah, aynı zamanda yönetend
Yol, bir yere varmak için yürünür. Hedefi belli olmayan bir yolculuk yorgunluk ve pişmanlıktan ibarettir. Böyle yolcular, Mevlana’nın benzetmesiyle; gökteki kuşun yerde sürünen gölgesine ok atan sersem avcı gibidirler. Gölge peşinde şuursuzca tüketil
Bizi yoktan var eden, Rasulü’ne yâr eden, kulluğa kabulüyle bahtiyar eden Rabb’imize şükrolsun. Bize, muhabbetiyle dolmayı, hakka giden yol olmayı nasip eylesin. Sevginin şavkı vursun, dilimiz meyveye dursun, söyleyecek sözü olan gönül meclisine buyu...
Muhterem Okuyucularımız; Cenâb-ı Hak, Mâide Sûresi’nin 35. âyet-i kerîmesinde, meâlen: “Ey îman edenler! Allah’tan korkun, O’na yaklaşmaya vesîle arayın ve O’nun yolunda gayret gösterin (cihâd edin) ki kurtuluşa eresiniz!” buyurmakta… Bu âyet-i ke...
Muhterem Okuyucularımız; Ramazan-ı Şerîf’i uğurladık. Ardından Ramazan Bayramı’nı idrâk ettik. Rabbimiz, Ramazan-ı Şerîf’ten hakkıyla istifade edenlerden, rahmet ve mağfirete nâil olanlardan eylesin hepimizi… Ramazan’ın gereği gibi değerlendirilip ...
Deprem sonrasında herkes canının derdiyle uğraşırken, bu ortamı fırsat bilen misyonerlik faaliyetlerini duyunca Tebük Seferi’nden geri kalan Ka’b bin Mâlik -radıyallâhu anh- Hazretleri’nin de benzer bir imtihandan geçişini, din değiştirmeye davet edi
Meryem adı, Kur’ân-ı Kerîm’de otuz dört yerde geçmekte, ayrıca Kur’ân’ın on dokuzuncu sûresi bu isimle anılmaktadır. Hazret-i Meryem, Kur’ân’da ismiyle anılan yegâne kadındır. Hazret-i Meryem, bedenî ve ruhî saflığı, kendini Allâh’a ibadete adaması,
