Mayası muhacirlerle karılmış olan Anadolu halkına yakışan günümüzde can, ırz, din emniyeti için doğup büyüdüğü ana baba yurtlarını büyük bir fedakârlıkla terk ederek kendisine sığınan acizlere şanlı geçmişinde olduğu gibi bir yiyecek ekmeği lokma kal
"Âsım'ın nesli" Âkif için millet ve ümmetin aydınlık geleceğine yönelik "ümit nesli"ni temsil etmektedir. Bu nesli gerçekleştirme görevi ise, işin bilincine sahip inançlı yönetim kadrolarına, ailelere ve sözde değil özde millî eği
Allah’a (cc) kilitlenmişlik ve sabitlenmişlik, Nur Suresi’nde tarifi yapılmış bir keyfiyettir: “Öyle erler vardır ki ne mal ne de alışveriş onları Allah’ı (cc) zikirden, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyar.”
Bugün gelinen noktada bazı insanlar âile kurmayı yük olarak görmekte, ferdî yaşamanın daha rahat ve özgür olduğunu düşünmektedir. Hâlbuki âile hayatının başta bir takım yorgunlukları olmakla birlikte, devamı huzur ve mutluluklarla gelir ve insanın en
Rabbimiz bizi ahir zaman nebisi, en sevdiği, son peygamber Hz. Muhammed Mustafa’ya ümmet eyledi. Bizi bir ateist, budist, hristiyan, yahudi, mecusi veya yirmi birinci yüzyılda bile insanlardan bazılarının kendi elleriyle yaptıkları putlara tapanlarda
Kendi bâtınımızın hakikatine ermek için zahirdeki ‘bâtıl’ kabuğunu soymamız gerekir. Kendi köklerimizi hatırlamamız ve hakikatimizi baştan keşfetmemiz lâzımdır. Bu sebeple insanın manevî dönüşümü ancak her bir anını kendi özünü bulmaya hasreden bir a
Süvari ata hakim olursa at onu âhire götürür. Eğer at süvariye hakim olursa onu ahıra götürür. Ahırla âhir elbette aynı şey değildir. Birisi cehennem, diğeri ise cennettir.
Birkaç yıldır büyük gazaplardan ve büyük imtihanlardan geçiyoruz. Kovit imtihanı hala devam ediyor. Şimdi bir de yangınlar imtihanı ve gazabı çıktı. Daha lokal bir imtihan bu. Bir kıyamet ve bir cehennemi andırıyor. Kur’an’da anlatılan cehennem ve ka
Her afet ve musibette kendimize yönelmemiz ve bir iç muhasebe yapmamız gerekir. Başımıza gelenlerin lehimize veya aleyhimize bir takdirin neticesi olduğunun farkında olarak bunları Yüce Allah’a yakınlaşmaya bir vesile edinmemiz yerinde bir davranış o
Peygamberler ve salih kullar sadece Allah’tan korkarak ve O’nun rızasını her şeyin üzerinde tutarak gerekeni söylediler, bedelini de ödediler, ama mükâfatını da elde ettiler. Şimdi biz onlara “Ey arkadaş! Şimdi bu sözleri söylemenin zamanı mıydı ki,
