GÖNÜL BAHÇESİNDEN

HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Abdülkâdir Geylânî (r.aleyh) -5-

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Ramazan ayına tâzîm, onda takvâ sahibi olmakla ve şerîatin bütün esaslarına riâyet etmekle beraber, Ramazan orucunu da sırf Allah rızâsı için tutmakla mümkün olur.


HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Abdülkâdir Geylânî (r.aleyh) -3-

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Bak evlâdım! Haram yemek, kalbi öldürür. Lokma vardır, kalbini nurlandırır; lokma vardır onu karanlığa boğar. Yine lokma vardır, seni dünya ile meşgul eder; lokma vardır ukbâ ile meşgul eder. Lokma vardır, s


HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Abdülkâdir Geylânî (r. aleyh) -2-

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “İnsanları irşâd etmek, lâfla değil, gönülden hâlis bir inanış ve iştiyakla gerçekleşir. Yine bütün bunlar; halvet, ibadet, zikir, riyâzat ve murâkabe ile alınacak neticelerdir. Yoksa, şekilcilikten ve göster


HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Abdülkâdir Geylânî (r.aleyh) -1

“İsyanınız nefsinize, itaatiniz Rabbinize olsun.” [Allâh’a kul olamayanlar, nefislerinin hevâ ve hevesine kul-köle olmaktan kurtulamazlar. Âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak: “(Ey Peygamber!) Hevâ ve hevesini (kötü duygularını ve nefsânî ihtiraslarını


HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Hazret-i Mevlânâ (r. aleyh) -10

Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Sen hiç buğday ektin de arpa bittiğini gördün mü?” [Âhirette hepimiz, bu dünyada yaptıklarımızın mukâbilini göreceğiz. Bugün dünya tarlasına ne ekersek, yarın âhiret hasadında elimize geçecek olan, ancak onun mahsûl


Hâlid-i Bağdâdî (r.aleyh) -5-

Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri buyurur: “Âlim ve ârif zâtlar, şu hakîkat üzerinde ittifak etmişlerdir ki, bir kimsenin kendi nefsini beğenmesi, başkalarını hor görmesi ve diğer insanlardan daha takvâ sahibi olduğuna inanması, büyük günahların en büyükle


HAK DOSTLARINDAN HİKMETLER Bâyezîd-i Bistâmî (r.aleyh) -5-

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur: “Halka, avâm nazarıyla bakan, yani onları hor ve hakir gören kişi, onlardan nefret eder. Hâlık’ın nazarıyla bakan ise onlara merhamet eder.”1 [Meşhur tâbiriyle; “Yaratan'dan ötürü yaratılanı sevmek” veya “Hâlık...


Merhamet Tezâhürleri

Îmânın ilk meyvası merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat sâhibi, canlı) değildir. Her hayrın başı olan besmele ve fâtiha, Allâh'ın Rahmân ve Rahîm (merhamet) isimleri ile başlar. Peygamberler ve velîlerin hayat hikâyeleri de merhamet menk...


Zekât ve Âdâbı

İnsanoğlu mahlûkât içerisinde en mükerrem olarak yaratılmıştır. Güçlü-güçsüz, sıhhatli-sıhhatsiz, bilgili-bilgisiz, zengin-fakîr gibi fertler arasındaki farklılaşma ve kademeleşme ise, toplum nizâmının te'sîsi ve âhengini te'mîn içindir. Bu kademele...


Hacc'ın Rûhâniyeti

İslâm'ın beş temel rüknünden biri olan hac, nebîler silsilesinin ilki Âdem -aleyhisselâm-'dan âhırzaman nebîsine kadar yanık gönül terennümleri ve çeşitli ulvî hâtırâlarla dolu hak ve îmân cevherini gönüllerde kemâle erdiren ve mahşerin bir benzerini...