GÖNÜL BAHÇESİNDEN

Hulefâ-i Râşidîn’den Hayat Düsturları -3- Hazret-i Osman

-radıyallâhu anh- (644-656) Dört büyük halîfenin üçüncüsü olan Hazret-i Osman -radıyallâhu anh-, Peygamber Efendimiz’e canıyla-malıyla hizmet etme ve O’na damat olma bahtiyarlığına ermiş güzîde sahâbîlerden biridir. Gerek Efendimiz -aleyh...


Hulefâ-i Râşidîn’den Hayat Düsturları–4 Hazret-i Ali-radıyallahu anh- (656-661)

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-, kimseye nasîb olmamış bir mazhariyetle, Kâbe-i Muazzama içinde dünyaya geldi.1 Ailesi kalabalık olduğundan, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-onu himâyesine aldı. Beş yaşından itibâren Peygamber Efendimiz’in terb...


Hak ve Adâlet

Bütün insânî güzellik ve mükemmelliği ihtivâ eden ve insanın rûhunu fazîlette zirveleştiren İslâm ahlâkı, hak ve adâlette de müstesnâ bir öze, sarsılmaz bir temele sahiptir. Çünkü insanlığın huzûru, ancak hak ve adâleti tevzî etmekle temin edilebilir...


Hak ve Adâlet – 2

İçinde yaşadığımız bu muazzam kâinât, tesâdüfen meydana gelmemiştir. Nefsânî arzuların menfaat sahası olarak da yaratılmamıştır. Ancak yüce bir gaye ve maksat için yaratılmış ve bu çerçevede insanoğlu için bir imtihan mekânı kılınmıştır. Dolayısıyla ...


Mes’ûliyet

İnsan, yaratılanların en şereflisi ve cihânın en güzîde ziynetidir. Cenâb-ı Hak, insanoğluna diğer mahlûkâtına vermediği sayısız nîmet ve kâbiliyetler lutfetmiştir. Bu müstesnâ ihsan ve ikramlarına mukâbil, onu mes’ûliyet sâhibi bir varlık kılm...


Tefekkür

Tefekkür, sadece insana değil, bütün mahlûkata verilmiş, hayâtî bir kâbiliyettir. Bu kâbiliyeti, her varlık kendi dünyası içinde ve kendi yaratılışına uygun bir şekilde kullanır. Ağırlık merkezi de daha ziyade ten ve nefsâniyet plânına âittir. Yiyip ...


Rûhânî Bir Hayat Terbiyesi: Ramazan-ı Şerif

Rabbimiz, kullarının ebedî saâdeti için; hayat takviminde, ilâhî rahmet, af ve mağfiretin âdeta tuğyân ettiği birtakım mânevî kazanç mevsimleri tâyin buyurmuştur. Bu mevsimlerin en bereketlisi, hiç şüphesiz ki Ramazân-ı Şerîf’tir. Zîrâ: - Hidâ...


Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından –1- TEVÂZÛ

İnsanı insan yapan, onu aslî cevheriyle tanıştıran, varlığının esas gâyesine ulaştıran ve neticede insanlıkta kemâle erdiren sır; îman zemîninde neşv ü nemâ bulan “güzel ahlâk”tır. İnsanın asıl yücelik, olgunluk, fazîlet ve kıymeti, ahlâk...


Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından –2- ÎSAR

Îsar, peygamberlere ve Hakk’ın velî kullarına mahsus, fedâkârlık ve cömertliğin zirvesi olan bir haslettir. Nefsinden fedâkârlık yaparak, hakkından vaz geçerek, kendinin de muhtaç olduğu bir hakkı veya imkânı, diğer bir mü’mine devredebil...


Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından –3- Câhil ve Nâdanlara Sabır ve Tahammül

Hayır ve şer, hak ve bâtıl, doğru ve eğri, insan idrâkinde örnekler sayesinde netliğe kavuşur. Kur’ân ve Sünnet’in feyiz ve rûhâniyetiyle yaşayan Hak dostları da, bizler için fiilî bir kıstas, yâni canlı birer örnektir. Kendi hâlimizi dâi...