Hak Dostlarından Hikmetler Yunus Emre (r. aleyh) - 4
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Derviş gönülsüz gerektir; Söğene dilsiz gerektir, Döğene elsiz gerektir, Halka beraber gerekmez...
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Derviş gönülsüz gerektir; Söğene dilsiz gerektir, Döğene elsiz gerektir, Halka beraber gerekmez...
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise, Yarın anda karşı gele, Hak şerâbın içmiş gibi. Bir miskini gördün ise, bir eskice verdin ise, Yarın anda sana gele, Hak libâsın biçmiş gibi.
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Ol âlem fahri Muhammed, nebîler serveridir; Ver salevât aşk ile, ol günahlar eritir…
Yunus Emre Hazretleri, takrîben 1240-1320 yılları arasında yaşamış bir Anadolu dervişi, bir gönül sultânıdır. Yaşadığı yıllar; Anadolu’nun Moğol istilâlarıyla sarsıldığı, siyâsî otoritenin zayıflayıp Selçuklunun dağıldığı, beylikler arasında çetin mü
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Ey oğul! Gâfil kişilerle arkadaşlık etmen, sâlih kişiler hakkında seni sû-i zanna düşürür. Hep gaflete dalan kimselerle beraber oldukça, hayırlı ve sâlih kişiler seni de kötü biri olarak görürler. Ayrıca sen d
Ramazan bayramı; oruçla, riyâzatla, takvâ ile geçirilen bir ayın ardından lûtfedilen sevinç günleriydi. Kurban bayramı da Allah için yapılan fedakârlıkların bir şehâdetnâmesidir. Fedakârlığın, mâşerî vicdanda yaşanmasıdır.
Ramazân-ı Şerîf, ömür takvimi içerisinde müstesnâ bir lûtuf ve rahmet ayı... Cenâb-ı Hakk’ın ümmet-i Muhammed’e bahşettiği, mânevî kıymetlerle dolu, ilâhî bir hazine…
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Siz, ölmeden önce nefislerinizi, yani hevâî arzularınızı, şeytanlarınızı öldürmelisiniz. Size, bilinen ve herkese şâmil olan ölümden önce, husûsî ölüm gerek. Siz, rûhun bedenden ayrılması mânâsındaki ölümden ö
“Ey oğul! Dünyadaki bütün himmet ve gayretin; yemek-içmek, giyinmek, evlenmek, güzel ve rahat evlerde oturmak, mal-mülk ve servet toplamaktan ibâret olmasın. Bütün bunlar, nefsin rağbet ettiği şeylerdir.
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Tevbe et, Allah yoluna uymayan fiil ve hareketlerden vazgeç. Aynı zamanda, tevbende de sebât et. Mesele sadece tevbe etmek değildir. Sadece tevbe etmiş olmak, işi halletmez. Asıl mesele, tevbede sebât etmekt