Mevlâ’m “Edep, Hayâ” İster!...
Gel Sen’de bil ezel Dost’u; Bu yol, ahde “vefâ” ister!.. Bir mi yerin altı, üstü? Yedi nefsim, “takva” ister!.. Kul ol, dayan her kahıra; Ölmeden öl, yet huzura!. Aşk odunda, gark ol nûra; Bu can, her an &...
Gel Sen’de bil ezel Dost’u; Bu yol, ahde “vefâ” ister!.. Bir mi yerin altı, üstü? Yedi nefsim, “takva” ister!.. Kul ol, dayan her kahıra; Ölmeden öl, yet huzura!. Aşk odunda, gark ol nûra; Bu can, her an &...
Ömür geçer ecel yakalar bizi Göçer her şey göçer, bir tek O kalır! Bir borana bakar insanın yazı Göçer her şey göçer, bir tek O kalır! Dağlar sarsılıp da yürüdüğünde, Bu varlık âlemi çürüdüğünde, Hayat pınarları kuruduğunda Göçer her şey göç...
Ağzına geleni hemen söyleme, İnsanın çektiği dil belâsıdır. Gülistana fazla meyil eyleme, Bülbülün çektiği gül belâsıdır. Hüzün tarlasına ümit ekilir, Sıcak bir selama hasret çekilir; Karlı dağlar karşısına dikilir, Garibin çektiği yol belâs...
Gönül oku, bul kaynağı; O’ndan geldik, dönüş O’na!.. Çek ağyardan el, ayağı; O’ndan geldik, dönüş O’na!.. Geç dünyânın telâşını; Çöz nedâmet gözyaşını!.. Duy bu aşkın sırdaşını; O’ndan geldik, dönüş O’na!....
Dem bu dem, an bu an, çağ senin çağın Çağın gerisinde kalma gençliğim Silkin, at üstünden ölü toprağın Kalk yürü, gaflete dalma gençliğim “İmkansız” diyenin sözüne uyup Koşman gerekirken yerinde sayıp “Nasıl olsa yarın yapar...
Mevlâ’mızın muradını Sezen gelsin bu dergâha. Hain nefsin hesabını Bozan gelsin bu dergâha. Sözden önce hâl destanı, Alınlara kul destanı, Gözyaşıyla gül destanı Yazan gelsin bu dergâha. Akıl niçin divanedir? Gönül kime pervanedir?...
Gönül, kul ol bu dergâhta; Gel secde et, yaklaş O’na!.. Durma, yol al kıblegâhta; Gel secde et, yaklaş O’na!.. Aşk yolunda ‘yok’ mu sınır? Her menzilde eyle sabır!.. Çözüldükçe sendeki sır; Gel secde et, yaklaş O&rsqu...
Vefasız sahibleri terk-i diyar edeli, Köy evlerinde zaman örümceğin ağında.. Sorsam koca çınara kim akıllı kim deli? Fareler oynaşıyor ağanın konağında.. Bacasında bir baykuş, camları kirli, kırık.. Kapı aralığından içeri giriyoru...
Sana kurbetin ilmiydi gurbet! Okudum öğrendim Elhamdülillah… Yalnızlık değil; dert sensizlik… Aradım buldum Elhamdülillah… Uzak diyarlara gittikçe mi garip oldum? Garipleştikçe mi her yeri uzak buldum? İnşa yalnız...
Gönül verme ağyara, Bu yol ihvanla güzel. Açma gönlüme yara, Dertler dermanla güzel. Bırak kibri, gururu, Kim istemez süruru, Zikir kalbin huzuru, Akıl vicdanla güzel. Geçti ömrün baharı, Ne gül kaldı, ne hârı, Görmedin mi mezarı,...