Gündüzleri oruç tutuyor, geceleri de geç vakitlere kadar nâfile namazı kılıyordu. Bu durum hapishane idarecilerini o kadar etkiledi ki, Serahsî’ye bir takım ilmî çalışmalar yapması hususunda ricada bulundular. O da bunu memnuniyetle kabul etti. Ancak kuyuda kitapları yoktu. Ona gösterilen yegâne kolaylık, talebelerinin kuyunun başına oturmaları ve muhtemelen bir metin okumaları izni idi. Serahsî, kuyunun dibinden, onlara okudukları metnin şerhini yazdırıyordu.
Tarih boyunca yer küreyi yer yer harap eden; şehirleri, köyleri ve kasabaları haritadan silen, son olarak da on bir vilayetimize büyük hasar vermek sûretiyle bizleri hüzün deryasına gark ede...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR