‘Onu Rûhu'l-Emîn (Cebrâîl) senin kalbine indirmiştir.’ Böyle bir insan o insandır ki bu iniş ona her şeyi geçen tarifsiz bir sevinç bahşeder. Bunu yaşadığı zaman, gerçekten o kimse kendisine hep canlı ve taptaze olan Kur’ân’ın nazil olduğu kimsedir. Bu inişteki fark; kalbe, inen Kur’ân’la beraber idrakin de inmesidir.
Modern toplum insanlarının çoğu Kur’ân’dan sadece zâhiri hakikatleri alıyorlar. Vahyin derinlerindeki mânâ katmanlarını idrak edebilmek için ilâhî hidayet nuruna mazhar olabilecek bir hâlde ...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR