Kuşluk Vakti Serinliği

“İlâhî, ente maksûdî...” Daha ötesi var mıydı? Evine, çoluk çocuğuna yaptığı her bir hizmet, sevap olarak hanesine yazılıyordu. An gelip atarlandığı olurdu tabi. Top gibi katlanıp köşe bucağa atılan çoraplara kızar, kapağı açık bırakılmış kremlere, şampuanlara öfkelenir: “-İnsanın içinden gelecek, firâset lâzım, firâset!” diye söylene söylene iş yapardı.

“Kuşluk vaktine andolsun.” (ed-Duhâ, 1)   Ezan sesiyle uyanıp doğruldu, sabah namazı vakti girmişti. Eûzü-Besmele çekip biraz oturdu. Hamd ile başladı yeni güne… Hayatında yeni bir sayfa ...

Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!

Abone olmak için tıklayınız Giriş yapmak için tıklayınız

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle