Kur’ân-ı Kerîm, mü’minlerin Allah’a karşı saygı ve sorumluluk bilincinde olmalarını, takvâya sarılmalarını, O’na yönelip bağışlanma dilemelerini istiyordu. Namaz îmâna çok yakın olduğundan ilk günden itibaren ısrarla emrediliyordu. Medîne’ye hicret edince diğer ibadet ve muâmelâtla ilgili hükümler gelmeye başladı. Önce insanları sabra ve fedakârlığa alıştıracak olan oruç emredildi. Ardından âyetler sahabeye, yardıma muhtaç kimselere karşı duyarlı olmalarını tavsiye etti.
Müslümanlar için Mekke devri îmanın kuvvetlenme mevsimiydi. Medîne’ye vardıklarında ibadet ve insanlar arası muamelelerle ilgili hükümler gelmeye başladı. Allah Teâlâ bu emir ve yasaklarıyla...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR