Ölüm Tefekkürü

Ölüm tefekkürü ile imanlı olmaya çabalarsın işte sen hak ile meşgul olursun. Batılın işgalinden kurtulursun. Batıl işgaline reçete, ölüm tefekkürüdür.

Bir müminin ölüm anında son nefesini imanlı bir şekilde vermesi çok önemlidir. Bütün Allah dostları imanlı ölmek için çabalamış ve bunun içinde ölümü tefekkür etmişlerdir. Ölüm tefekkürünün ne kadar mühim olduğunu şu ayet bize izah ediyor; “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir”.(1) Ve şöyle bir söz vardır. ‘‘Hak ile meşgul olmazsan batıl seni işgal eder.’’ Ölüm tefekkürü ile imanlı olmaya çabalarsın işte sen hak ile meşgul olursun. Batılın işgalinden kurtulursun. Batıl işgaline reçete, ölüm tefekkürüdür. Ölüm tefekkürü şeytanın, batılın oyuncağı dünya ve zevkleri terk etmek demektir. Kendini ateşten ve gerçek düşmandan korumak merhamet değil mi! Ondan dolayı ölümü tefekkür edip kendimize merhametli davranmalıyız. İşte o zaman kurtuluşa ereriz.  İşte ondan dolayı Allah dostları son nefes telaşına ve tefekkürüne çok önem vermişlerdir. Ölüm tefekkürü, kul için beka meselesidir.

Ölümü anmak demek ölümü temenni değildir. Peygamber efendimiz(sav) şöyle buyurur; "Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: 'Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al. " (2) Yani Müslüman ölümü temenni edemez, ölümü tefekkür eder. Ölümü tefekkür aslında kendine merhamettir. Kendine imanlı ölümü yakıştırıyorsun ve kendini şeytandan sıyırıyorsun demektir. O apaçık düşmandır.

Dünya Müslüman için hapishanedir ve asıl kurtuluş cennettir. Ölümü tefekkür, kurtuluşa temennidir. Dünya hapishanesinden berat etme ve Allah’ın rahmetine kavuşmadır. Müslüman için ölüm tefekkürü, Allah’ın rahmetini ve kendi özgürlüğünü düşünmedir. İşte ölüm tefekkürü böyle muhteşem ve güzel bir haldir. Ölüm tefekkürü, Allah’ın sevdiği ve Allah’ı seven kullara nasip olur. Allah’ı unutmayan kimseleri Allah unutmaz. Kulu kendine yakınlaştırır. Allah için ölümü tefekkür etmeli ve bütün zevkleri Allah için terk etmelidir. Kul, ölüm tefekkürü yapmak istiyorsa Allah’a sadık olmalıdır ve Allah-u Teâlâ’da kulum kendini kurtarsın ve cehenneme girmesin diye merhamet eder. Merhametsiz dünyadan merhamet pınarı Allah’a koşmaktır. Buna müteakip ölüm tefekkürü ise o merhameti düşünmektir. Bir süreliğine dünya zindanından kurtuluştur. Ölüm tefekkürü bunun için çok muhkemdir. Hayatına muktedir olur, hayatına Allah ve İslam iktidar olur ve bu bir mümin için en büyük kurtuluştur.

(Fussilet suresi 36.ayet) (1)

(Buhari, Merda, 19) (2)

Nesrin Çelik