Güzel kokunun sanat haline geldiği Osmanlı asırlarında koku kullanımının günlük hayattan devlet erkanına kadar sarsılmaz bir hakimiyeti vardı. Tarihe damgasını vuran padişahlar, Efendimizin sünnetine uyarak güzel kokular sürünmeyi kendilerine düstur edinmişlerdi. Peki, günümüzdeki gibi parfümlerin olmadığı geçmiş dönemlerde padişahlar hangi kokuları kullanıyordu? Seçtikleri kokular kişiliklerini yansıtıyor muydu? İşte padişahların severek kullandığı kokular…
Osmanlıda Koku Kültürü
Bütün hayat pratiklerini ve referanslarını Kur'an-ı Kerim'den ve Peygamberimizin sünnetlerinden alan Osmanlı için hijyen ve temizliğin bir parçası olan kokular da bu sebeple vazgeçilmezdi. Güzel kokunun sanat haline geldiği Osmanlı asırlarında koku kullanımının günlük hayattan devlet politikasına kadar hayatın her alanında sarsılmaz bir hâkimiyeti vardı.
Osmanlı döneminde güzel kokulara ayrı bir önem veriliyordu. İslam dininde güzel koku kullanımın sünnet olması ve Peygamber efendimizin ten kokusunun gül kokusu olduğuna inanılması gülün önemini artırmıştı.
Gül suyu, kolonyalar, tütsüler, buhurdanlar Osmanlı'da kendisine yer edinen kokular arasındaydı. Bu kokular, asıl işlevlerinin yanında dezenfektan rolüyle de Osmanlı halkının gündelik hayatının bir parçasıydı.
Gül Suyu Ve Kolonyalar
Osmanlı'da gül suyunun dezenfekte yöntemi olarak kullanımın yanında güzel kokmak ve yiyeceklerdeki kullanımı da mevcuttu.
Bilhassa pandemi sürecinde yanımızdan ayırmadığımız kolonyalar, 2. Abdülhamid Han zamanında Osmanlı kültürüne geçiş yaptı. Gül suyunda olduğu gibi güzel kokmak ve dezenfektan işleviyle kullanıldı. Osmanlı'da da bilhassa salgın hastalık dönemlerinde bazı tütsü, buhur suyu ve kolonyalar kullanılıyordu.
Almanya'dan imparatorluk topraklarına giren kolonya, Osmanlı'da kendisine bir kültür dairesi de oluşturdu. Nitekim saray başta olmak üzere halk arasında da yaygınlaşan bu kültür, kızların çeyiz sandıklarına kadar girerek "gelin suyu" ismiyle adlandırılmaya kadar vardı.
Zambak Kokusu
Osmanlı'da evlilik için kız görmeye gittiğinizde yanınızda zambak kokusu götürülürdü. Bu, 'kızınıza talibiz' demekti. Kız tarafı da aynı şekilde kokular üzerinden mesaj verirdi; Eğer şerbetleriniz karanfili gelirse buyurun gelin demekti. Şerbetlerin sade ikram edilmesi ise 'size verilecek kızımız yok' demenin kırıcı olmayan yoluydu. Bunun gibi daha sayısız örnek var. Saltanatta ve haremde de bunun gibi mesaj içeren koku kültürleri mevcut.
Padişahların Sevdiği Kokular
Fatih Sultan Mehmet'in güçlü otoritesine ve liderlik vasıflarına uygun kokular kullandığı bilinmekteydi. Paçuli, sedir ve sandal ağacı, tarçın, kehribar, gül, menekşe ve frezya Fatih'in kullandığı kokular arasındaydı.
Padişahların kullandığı kokular çoğunlukla kişiliklerini yansıtıyordu. Sedir ve sandal ağacı koku uzmanlarınca otoriter ve liderliği simgeliyordu. Bunların daha tatlı ve baharatlı bir kokusu vardı.
Yavuz Sultan Selim'in kullandığı koku misk, kehribar, vanilya, kakaodan oluşuyordu. Kehribar gücü temsil ederken Yavuz'un sert görüşünün zıttı olarak kakao ve vanilya gibi kokular kullandığı da bilinmekteydi.
Osmanlı'nın en güçlü hükümdarlarından Kanuni Sultan Süleyman ise amberin, sandal ağacı, misk ve vanilyadan oluşan bir koku kullanırdı.
Kokular arasında en dikkat çekeni ise 2. Abdülhamid'in Cuma selamlığına gitmeden önce kullandığıydı. Abdülhamid Han, ud ve gülden oluşan Cuma selamlığı kokusunu, avuç içerisinde Kelime-i Şehadetle sürerek, cumaya gittiği, zaman sürerdi. Bunun yanında Sultan, mimoza kokusundan da çok hoşlanırdı.
Ayrıca kolonya 2. Abdülhamid Han'ın özel eşyaları arasında yer edinen vazgeçilmezlerinden biriydi.
Saray Hanımlarının Koku Kültürü
Padişahlar kokularına bu denli özen gösterirken sarayın kadınlarını da elbette kokularına her daim dikkat ederdi. Osmanlı Sarayları'ndaki parfüm kullanımı statüye göre değişirdi. Valide sultanlar 70 gram esans kullanma hakkı varken cariyelerin ise ayda üç gram esans kullanabiliyordu.
Hürrem Sultan, esansı en güçlü olan çiçeklerin kokularını kullanırdı. Kullandığı esansın içinde portakal çiçeği, karanfil, orkide, frezya, misk, gül ve nilüfer bulunurdu.
Hatice Sultan, Hürrem Sultan'ın aksine daha hafif kokular tercih ediyordu. Sultan, esansında bergamot, hanımeli, yasemin, gülhatmi, vişne, vanilya, zencefil, böğürtlen ve çikolata gibi birçok farklı karışımı kullanıyordu.
YORUMLAR