Allah’ın nizamını en iyi anlayan ve anlatan Peygamber Efendimizdir. Vahiy aracılığıyla Allah’tan emir alırlar. İnsanlar Peygamber Efendimizin anlattığı veya öğrettiği ile yaşar ve yaşatır. Allah’a karşı olmamak için Peygamber Efendimize tabii olmak gerekir.
Bir müminin Peygamber sevgisi, Allah sevgisinden sonra gelir. Önce Allah’ı sonra Peygamberleri sevmek zorundadır. Şu ayet bize Peygamber sevgisinin ne kadar mübarek olduğunu izah ediyor; “(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allâh ’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allâh son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”(1) Dolayısıyla Peygamber Efendimizi sevmek Allah’ı sevmektir. Allah’ı ve Peygamberi sevmek demek Allah’ın emrettiği ve Peygamberine indirdiklerini hayatına tatbik etmek demektir. “Resul size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allah’tan korkun! Çünkü Allah’ın azabı şiddetlidir.” (2) Bu ayet bize Peygamber Efendimizin Allah’ın emrettiği davranışlar ve Allah’ın vahiy ettiği kelamlar hariç yapmayacağı ve söylemeyeceği açıkça zikrediliyor. İşte ondan dolayı mümin Allah’a yakın olmak istiyorsa mutlaka Peygamber Efendimize yaklaşma içerisinde olmalıdır. Peygamber Efendimize iman, onun, Allah'tan getirdiği her şeyi kabul etmek ve bunlara iman etmektir.
Allah’ın nizamını en iyi anlayan ve anlatan Peygamber Efendimizdir. Vahiy aracılığıyla Allah’tan emir alırlar. İnsanlar Peygamber Efendimizin anlattığı veya öğrettiği ile yaşar ve yaşatır. Allah’a karşı olmamak için Peygamber Efendimize tabii olmak gerekir. Şu ayet en iyi şekilde izah ediyor. “Onlar bilmiyorlar mı ki, kim Allah’a ve Resul’üne karşı koymaya kalkarsa, ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır! İşte büyük rezillik budur.”(3) Eğer Allah katında ve Allah tarafından rezillik görmek istemiyorsak Allah’ın Peygamberine tabii olmak gerekir. Allah ve Peygamberine karşı koyanın başına neler geleceği haber ediliyor. Peygambere sevgi Allah’a sevgidir. Peygambere isyan, Allah’a isyan hükmündedir. İnsan isyan halinde en büyük hüsranı yaşar. Allah’a savaş açan iflah olmaz. Allah’a savaş açmak demek Peygamberine sırt dönüp, ona yüz çevirmek demektir. “Bu hükümler Allah’ın hudutlarıdır, kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, kendine yazık etmiş olur.” (4) Peygamberine kulak tıkamak onların emrettiğini reddetmek, Allah’ın hudutlarını aşmak ve Allah’a ortak koşmak demektir. Kim Allah ve Peygamberine kulak tıkarsa işte o iki cihanda kahrolmuştur. Allah’a uymak Peygamberine uymak, Peygamberlerine kulak tıkamak, onları yalanlamak Allah’ı yalanlamaktır. Allah’ın kulları Allah’a koşun. Bu koşmayı en iyi şekilde tatbik eden Peygamberlerdir. Peygamberlere uyun ve Allah’a nasıl kavuşulur öğrenin sonra Allah’ın rahmetli kollarına doğru koşun. Gücünüz bitene kadar.
(Âl-i İmrân, 31)
(el-Haşr, 7)
(et-Tevbe, 63)
(Talâk: 1)
Nesrin Çelik
YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!