Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde bir öğretmen şu soruyu sormuş: “‘Sevgili Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem herkes gibi yer içer, yeri geldiğinde güler, yeri geldiğinde ağlardı. Pazarlarda dolaşır, alışveriş yapar, ticaretle de meşgul olurdu’ diyen bir öğretmen Peygamberimizin hangi yönüne vurgu yapmaktadır, açıklayınız.” Bir ortaokul talebesinin bu soruya verdiği cevaba tebessüm etsek de hayran kaldık. O temiz nasiye ne güzel bir incelik yakalamış, maşallah: “Sallallahu aleyhi ve sellem ifadesini bütün öğretmenler yazarken kısaltır ama bu öğretmen o kısmı vurgulamıştır.” Samimiyetli hocasının gayretinin boşa çıkmadığını gösteren bu ifade tam not aldı mı bilmiyoruz ama bizdeki notu gönülden tamdır.
Büyüklere hürmet büyüklüktür. Biz de dergi olarak Rabbimiz, Peygamberimiz, sahabe efendilerimizden söz ederken elimizden geldiği kadar dikkatli olmaya çalışıyoruz. Aziz İslam’ın mukaddesatı bahis konusu olduğunda bir muhabbet kokusu, bir tazim ve hürmet esintisi bırakalım istiyoruz. Allah derken en azından bir kere bile olsa Teâlâ ve Tekaddes ifadesini kullanmaya gayret ediyoruz. Rasûlullah Efendimizin geçtiği yerlerde sallallâhu aleyhi ve sellem diyor ve dedirtiyoruz. Büyükleri tazim ile anmanın rahmet, bereket ve muhabbete vesile olacağını ümit ediyoruz.
Hâce Musa Efendi Üstadımız “İbâdet insanı cennete götürür; tazimli ibâdet ise insanı Allâh’a götürür” buyurmuşlardı. Allah’a, peygamberlerine, kitaplarına, İslam’ın şeairine, selamlaşmaya, büyüklere, geçmişlere, güzel hasletlere, nimete, ekmeğe, hürriyete, namusa, ikrama, hâsılı vahiyle aydınlanmış aklın ve bozulmamış fıtratın kabul edeceği her şeye duyulan hürmet hissi aslında kalbin takvasındandır. Hürmet aslında hürmeti emredene, bize hürmeti öğretenedir. Bu zaviyeden tazimin kaynağı Rabbimizdir. Diğer herkese ve her şeye tazim O’na tazimden bir şubedir.
Bu sayımızda “Eren Tazimle Erdi” diyerek tazimin önemine vurgu yapıyoruz. Bugün toplum olarak tazim hissinin çok uzağına düştük. Sosyal ilişkilere virüs gibi yayılan hoyratlık ve aymazlık bu hissi neredeyse müzelik etti. Kapağımızla tazimin önemine vurgu yaparken, şu noktanın altını kuvvetle çizmek isteriz: Bugün nezaket, nezahet ve zarafetin yerinde yeller esiyor, insanlar birbirlerine düşman gibi muamele ediyor, menfaati dışında kimse kimseye tebessüm dahi etmiyorsa bu, esas tazim gösterilmesi gerekenlere tazimin kaybolmasındandır. Tazimin kaynağı ilâhîdir. Allah’a tazim etmeyen kimseye tazim etme ihtiyacı duymaz. Allah’a tazim, bütün sağlıklı, güzel ve doğru ilişkilerin membaıdır.
Biz Rabbimizi, Peygamberimizi, Kitabımızı, dinimizi, büyüklerimizi, dostlarımızı, takkemizi, tespihimizi, hâsılı bizi Rabbimize daha güzel kul olma yoluna sevk eden her şeyimizi çok seviyor, onlara göstereceğimiz tazimin kurtuluş vesilemiz olduğuna inanıyoruz. Kemal tazimledir. Allah’ın rızasına, iki dünyanın saadetine ermek isteyen başka bir şey ile değil ancak tazim ile erecektir. Tazim eden bu dünyada da ötede de tazim görecektir. Rabbimiz kalplerin takvası kaynaklı tazimden ayırmasın. Bu düşünce ve hislerle sizi dergimizle baş başa bırakıyor, bir sonraki sayıda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet ediyoruz efendim.
YORUMLAR