Her şeyin bu kadar göze hitap ettiği ve görünür olduğu hatta olmak zorunda (!) olduğu bir dünyada hiçbir zaman gösterme, teşhir etme kaygısı duymadan sessiz ve derinden akan bir nehir gibi adeta toprağı altından sulayarak gönüllere bahar havası tevzî etmek, gerçek manada bir arz-ı hâlin gereğidir.
İslam gibi güzel ve şümullü bir şemsiyenin altında Kur’an ve sünnet gibi temiz ve ulvî kaynaklardan beslenen bir tasavvuf anlayışının ilk gayesi, kişide sağlam bir nefis terbiyesi sürecini g...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR