Gönül Çalabın tahtı,
Çalab gönüle baktı.
İki cihan bedbahtı,
Kim bir gönül yıkar ise.
06 OCAK 2023 Cuma akşamı gözlerini bu fani aleme kapayıp, Rahmeti Rahmana kavuşan, Cumartesi günüde ikindi namazını müteakip dünyaya gözlerini açtığı Konyamızın Sille mahallesinde sevenlerinin gözyaşlarıyla ebediyete uğurlanan Muammer ERDEN hocamız 1937 yılının soğuk bir gününde takvim yaprakları 19 ocağı gösterirken dünyaya gelmiştir.
Muhterem hocamız henüz 4 yaşında iken geçim şartlarından dolayı Konya merkezine ailenin taşınmasından dolayı ilk, orta ve lise tahsilini burada tamamlamıştır. İmam hatip lisesinde tahsil görmüş olmanın ve de buradan mezun olmanın gururunu sohbetlerinde daima zikreden Muhterem hocamız Merhum Hacıveyiszade Mustafa efendi ve Merhum Tahir BÜYÜKKÖRÜKÇÜ hocalarımızdan ders okumanın, onlara talebe olmanın ne büyük bahtiyarlık olduğundan sık sık bahseder ve dua ederlerdi.
Konya İslam Enstitüsünden mezun olduktan sonra askerlik vazifesi dolayısıyla önce Polatlı da sonrada Erzurum da Topçu Asteğmen olarak vazifesini tamamlayan hocamız askerlik dönüşü evlenmiş ve Konya merkez İmam Hatip Lisesinde öğretmenliğe başlamıştır.
24 yıllık öğretmenlik hayatında hem Konya’da hem de Balıkesir İmam Hatip Lisesinde arkasında Sadakayı Cariye olarak bırakacağı güzel insanların yetişmesine vesile olmuştur.
Bir Gönül Eri, sohbet aşığı ve de her daim gözü yaşlı tasavvuf dervişi olan Muhterem Hocamız, Hüdayi Vakfı tarafından görevlendirildiği ve 3. 5 yıl gibi uzun bir süre vazife yaptığı KIRIM dan gönül burukluğu içerisinde sıklıkla bahseder, orada yaşadıkları sürece gördükleri yürek burkan hadiseleri anlatırken fevkalade müteessir olurlardı.
Tasavvuf yolculuğuna Mahmut Sami RAMAZANOĞLU K. S. Hazretlerine intisap etmekle başlayan Hocamız Merhum Sami Efendimizle yaşamış olduğu hatıralarını sanki yeniden yaşıyormuş gibi anlatır Muhterem Üstazımızı hasretle yad ederlerdi.
Sohbetlerde Altınoluk Mecmuasından öncelikle Sami Efendimizin sonrada Musa Sultanımızın makalelerini okutur, Osman Hocaefendimizin gönüllerimizi nakış nakış işleyen makalesini okutmak suretiyle sohbeti tamamlatır, edep dairesinde zikirler yaptırırlardı.
Muhterem Hocamız için sohbetler vazgeçilmezdi. Haftanın her günü bir derviş kardeşimizin evinde yapılan sohbete iştirak eder, sohbetlere gelmeyen kardeşleri mutlaka sorar varsa bir müşkili onunla ilgilenir ve dahi sohbetlere devam etmenin ne kadar berekete vesile olduğunu her daim hatırlatırlardı. Denilebilir ki onun hayatı sohbet merkezli inşa edilmiş bir hayattı. Hocam işlerim iyi gitmiyor derseniz “Evladım sohbete gel” Hocam hastayım kendimi iyi hissetmiyorum derseniz, “Kardeşim sohbete gel” Hocam son anda misafirim geldi derseniz “Yavrum misafiri de al gel” der asla ama asla sohbetten geri kalmamızı istemezlerdi.
Sohbetlerinde Merhum Doktor Mehmet Hulusi BAYBAL abiden, Dişçi Mehmet Efendiden, Sarı Emmiden, Ladikli Ahmet Ağadan (R. Aleyh Ecmain) sıklıkla bahseder, Osman Nuri TOPBAŞ hocamızın nezih kaleminden satırlara dökülen kitaplarını itinayla okutur ve sohbetlere gelen ihvanın gönüllerini feyiz ve bereketle doldururdu.
Yaşı ilerlemiş Dervişleri kucaklayıp bağrına bastığı gibi, sohbetlerimize gelen genç kardeşlerimize de iltifatlar eder, kabiliyetlerine göre görevler verir, Kur’an-ı Kerim aşrı şeriflerini onlara okutur, ilahiler ve kasideler okumaları için teşvik ederlerdi.
İstanbul’dan gelen seminer davetlerine büyük bir heyecan ve iştiyakla hazırlanır, beraberinde giden kardeşlerine orada bulunduğumuz bereketli zamanları çok iyi değerlendirmemizi tavsiye eder, notlar almamızı ister, dönüşte de alınan notları istişare ederek yapılan sohbetlerde okutmaya ehemmiyet gösterirlerdi.
Merhum hocamız sohbetlerinde Üstad Necip Fazıldan, Mehmet Akifden ve de Divan şairlerinin müstesna eserlerinden dörtlükler okur, kimi zamanda sohbete bizatihi kendi okudukları Yunus Emre İlahileri ile başlarlardı. Rahatsızlanmadan evvel gittiğimiz son ev sohbetinden çıkarken onun ifadesiyle Derviş Yunus a ait olan;
Sela verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun; dizelerini okumuş ve hikmeti İlahi olsa gerek kısa bir süre sonra rahatsızlanmış ve sohbetlere gelememişlerdi.
86 yıllık dünya yolculuğunu, hizmetle, sohbetle, dervişlere beslediği engin muhabbetiyle dolduran Muhterem Muammer ERDEN hocamız doğduğu mahalle olan Sillede bir ikindi namazından sonra sevenlerinin, talebelerinin ve dostlarının Hüsnü şehadetiyle gözü yaşlı kardeşlerinin omuzlarında ebedi istinatgâhına defnedilmiştir.
Ruhu için Bir Fatiha Üç İhlası Şerif.
Süleyman Tok
YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!