Dilinden ve Gözlerinden Sevgi Akardı
Mûsâ Topbaş Efendi, ilâhî muhabbet pınarından kana kana içmiş büyük bir Hak dostu idi. Gönlü bir muhabbet deryâsıydı. Dilinden ve gözlerinden âdeta sevgi akardı. Hâl diliyle, çocuk yaşlarda nazarına eriştiği Es‘ad Efendi Hazretleri gibi; “Senin aşkınla mecnûnum, velâkin iştihârım yok!” der gibiydi. Onun mânevî evlâtlarından birine yazdığı mektubundaki şu ifâdeler, başka nasıl anlaşılabilir ki: “Son derece âcizim, kusurlarla doluyum; yegâne tesellim şudur ki, Allâh’ın sevgililerini canımdan, varlığımdan, her şeyden daha fazla seviyorum. Öyle bir sevgi ki, sevdiğimi de bilemez hâldeyim. Ki lisan ile, yazı ile ifâde edilemez!” (Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, s. 565)
Muhabbet Başka Gayret Başka
Yıllarca Hâce Musa Efendi’ye hizmette bulunma şerefine nâil olmuş âilenin vekilharcı Mustafa Temel Bey anlatıyor: “Mûsâ Efendi Hazretleri her hususta çok dikkatliydi. İnsanları değerlendirirken muayyen ölçüleri vardı. Muhabbeti her şeyin önünde tutardı. Hatta birgün birisi hakkında “Efendim çok muhabbetli bir kardeş” diye bahsetmiştim de “Yok, gayretli” buyurdular. Onun bu ifadesinden sonra “muhabbet” ve “gayret”in ayrı vasıflar olduğunu anladım. Elbette gayret ehlini de severlerdi; fakat muhabbet ehline bakışları bir başkaydı”.
Kerim, Vedud, Rahim Tecellileri...
Allah-ü zül Celal'in “Çok seven” anlamına gelen el-Vedud ismi, Musa Efendi'de büyük mânâda tecelli etmişti. Yani her tarafından Allah'ın tüm mahlukatına sanki bir sevgi akardı. İlahi bir kaynaktan üzerine bir sevgi düşmüştü sanki. Yücelerden kendisine inen bir sevgi ondan etrafa yayılırdı. Nitekim bir yakınına yazdığı mektupta şöyle bir ifadesi vardı ki bana çok tesir etmiştir: “Allah Teâlâ'nın mahlûkâtını, kullarını, özellikle onun dostlarını öyle bir seviyorum ki o sevgide istiğrak halinde oluyorum, bazen sevdiğimin de farkında olmuyorum.” Bu sevginin hemen yanında gelen bir takım sıfatlar vardır ki; Mesela el-Kerim ismi. Çok kerem sahibi Rabbimiz. Musa Efendi bu Kerem'in engin tecellilerine mazhar olmuş bir Allah dostu idi; hep bir şeyler dağıtan, veren bir insan. Bunun yanında yine er-Rahim ismi. Bunların hepsi birbiriyle çok alakalı. el-Vedud, el-Kerim, er-Rahim. Bunlardan birisi varsa diğeri zaten vardır. Sevgi varsa merhamet zaten vardır. Merhamet varsa kerem vardır. Benim zihnimde Kerim, Vedud, Rahim isimleri Musa Efendi de çok tecelli etmiş gibidir. (Abdullah Sert. Altınoluk Dergisi, Temmuz 2006, 245. Sayı)
YORUMLAR