Cenâb-ı Hak, kullarından her an “istikâmet” üzere bulunmalarını, yani “emrolundukları gibi dosdoğru” olmalarını istemektedir.1 Bunun için de insanlara örnek alacakları en doğru şahsiyetler olarak peygamberleri lûtfetmiştir. O peygamberleri güzel ahlâkın zirve tezâhürleriyle donatmıştır.
Şeyh Sâdî Hazretleri buyurur: “Doğruluk, Allâh’ın rızâsını mûciptir. Sırât-ı müstakîm üzerinde yürüyenin kaybolduğu görülmemiştir.” [İnsanı insan kılan; şahsiyet, karakter ve ahlâkıdır. C...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR