Henüz cemaat tek tük gelmiş, içerisi tenha, istediğim yere oturdum. Avizeye bakarken bir yandan Necip’in sahte balını düşündüm, bir yandan da hanımın ne yemek yapacağını… Biraz sonra Necip geldi. Selam verip oturdu. Gözümün içine bakarak “tamam abi” der gibi başını eğip gülümsedi.
Güzel bir Cuma günüydü. Hanım, mutfakta uğraşırken ben de en son haberleri dinliyordum. Telefonum çaldı. Necip… Daha selam vermeden feryadı bastı: – Abi ben mahvoldum! – Senin mahvolmadığı...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR