İmanın göstergesi sâlih amellerdir. Eğer bir insan iman ettim dediği halde keyfince yaşıyor, sâlih amel işlemiyor, hakkı ve sabrı tavsiye etmiyor, gününü gün etmekle meşgul oluyor ise onun imanında zaaf, kalbinde de hastalık var demektir.
Günümüz Müslümanlarının acınası durumlarının gerçek sebebi, "Allah'ın kendileriyle beraber olduğu müminler" kıvamını yeterince yakalayamamış olmaktır. Va’d edilmiş olan zafer ve başarının tüm zamanlarda gerçekleşmesi için müminlerin iman ka
Günümüz dünyasında köle olan sadece Müslümanlar değildir. Dünya servetinin çoğunu haksız yollarla ele geçiren, elde ettikleri ekonomik, askeri ve siyasi gücü adaleti temin için değil, sömürü ve zulmü devam ettirmek için kullanan belli bir azınlık, za
Ramazan ayının öncüsü olan ve birbiri ardınca gelen Receb ve Şaban ayları, halkımız tarafından Ramazan’la birleştirilerek “Üç Aylar” diye anılmıştır. Böylece bu ayların diğerlerinden farklı olduğuna ve gerektiği gibi değerlendirilmesine dikkat çekilm
Ticarette en önemli ve başta gelmesi gereken hassas nokta, tüccarın dürüst olması ve her yaptığı işin vicdânen mâkul olmasıdır. Yaptığı ticaretin içinde hem kendisini hem de muhatabını zor duruma düşürecek davranışlar olmamalıdır. Özellikle ticaret
Yalnız kalırsam şeytana yem olacağım. Şeytana yem olmasam bile erimiş dondurmaya döneceğim. Dolayısıyla zarar göreceğim. Onun için on milyonda bir de olsa bende bir beceri var. Benim en azından el kaldırıp sayımızı artırma kudretim var. Allah kimsey
İnsan kaybettiği için ağlamaz; gördüğü için ağlar. Kaybettiği için değil, hakikate duyduğu özlem yüzünden ağlar. Kaybettiği için değil, Sevgiliyle kurmuş olduğu yakınlığı özlediğinden ağlar. Kaybettiği için değil, cennet sofralarına oturup, Allah dos
İyi doktorları selamlayarak ve tenzih ederek söylüyorum, bir zamanlar “insanların ölüm sebebi, doktorların tavsiyeleri ve reçeteleri olacak” şeklinde ironiler yapılırdı. Bu sözden ilham alarak söylüyorum: “Öyle bir zaman gelecek ki küfrün, deizmin,
İlk İstanbul ziyaretinde bu camiye (Fatih Camii) girdik. Caminin içinde ben ona: ‘İşte Zahid Efendi Hocamız burada okudu ve müderrislik yaptı’ deyince elektriğe çarpılmış gibi oldu… Gözleri doldu ve ağlamaya başladı. Evet, öyle insanlardı işte… Ölüp
Hâfızların Itri’nin bestelediği tekbirle mescide girişi esnasında, tüm cemaat ayağa kalkarak karşıladı. 24 tane fidan boylu, yiğit gencimiz gece gündüz demeden çalışarak birer canlı Kur’an olmuşlar ve “Hâfız”lık makamına erişmişlerdi. Her biri Kafkas
