Rabbimiz kâinattaki her canlıya rızkını takdir etmiştir. İnsan takdir edilen rızkını aramak ve bunun için çalışmakla mükelleftir. İsyan ve masiyet rızkı daraltırken, istiğfar ve sıla-ı rahim rızkı genişletir...
Hoşnutluk ve memnun olma hali diye tarif edilen rıza, insanın temel yaşama gayesidir. En ulvî hissiyata sahip olanından en sefihine kadar her insan rızaya erişmek için gayret eder. Bu mânâda hayat rıza kavramı etrafında şekillenmiştir, diyebiliriz. R
Allah Rasûlü, cehaletin koyu karanlıklarında boğulmak üzere olan bir coğrafyaya “Lâilâhe illallah” cümlesi ile geldi. Bu cümleyi ilk duyan bir bedevi “demek dünyayı karşılarına alacaklar” demişti. O cümle ile yola çıkan hakikaten dünyayı karşısına al
Medain şehrinde su baskını meydana gelmişti. İnsanlar telaş ve panik içerisinde, canlarını ve mallarını kurtarmak için oraya buraya koştururlarken şehrin valisi Selman-ı Fârisi radıyallâhu anh birkaç parçadan müteşekkil eşyasını doldurduğu torbasını
İşittiği sözleri hafızasında tutamadığını söyleyen bir sahabesine Rasûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “sağ elinden yardım al” tavsiyesinde bulunmuşlardı..
İşittiği sözleri hafızasında tutamadığını söyleyen bir sahabesine Rasûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “sağ elinden yardım al” tavsiyesinde bulunmuşlardı. Yazmak bir anlamda hafızanın sınırlarını genişletmekti. Modern zamanlarda ortaya çı
Biz iki tür rızkımız olduğuna inanırız. Maddi rızkımız, bedenimizin; manevi rızkımız, gönlümüzün gıdasıdır. İnsanlar genellikle maddi rızık konusunda oldukça hassastırlar. Neyi, nasıl ve ne zaman yemeleri, içmeleri gerektiğini önemserler. Doğrusu kon
Hz. Nuh, gemiye binmek istemeyen oğlunun kurtulması için şöyle yalvarmıştı: “Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vaadin elbette haktır. Sen hâkimlerin en âdilisin.” Bunun üzerine kendisine şöyle cevap verildi: “Allah buyurdu ki: ‘Ey Nûh!
Âlem zıtlıklar üzerine yaratılmıştır. İyi kötü ile bilinir. Sağlığın anlaşılması hastalık iledir. Hayatın kendisi ölüm ile idrak edilir. Eşya zıddı ile bilindiği gibi zıddı ile de kâimdir.
400 Kere Maşallah 400 Kere Elhamdülillah. Kehf Suresi’nde, kendisine iki üzüm bağı verilmiş bir adamdan bahsedilir. Etrafı hurmalarla donatılmış bu bağların araları ekinle kaplıdır.