Kendi Kıssamızın Kahramanı mı Olacağız Kurbanı mı?

Abone olan okuyucularımıza her sene bir kitap hediye ederiz. Bu bir ALTINOLUK geleneğidir. Kuruluşundan bu yana hediye edilen kitaplar birçok gönül dostumuzun evinin en güzide köşesinde bir kütüphane oluşturmuştur. Dostlar muhabbetli ve özenli, kitaplar faydalı ve kalitelidir. İslam’ın temel konularını günümüz ihtiyaçları çerçevesinde takdim eden hediye kitaplarımıza bu sene Kıssa Sohbetler isimli bir yenisi daha ekleniyor. Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Lütfi Arslan’la, yeni hediye kitabımız hakkında konuştuk.

Mehmet Lütfi Arslan ile Kıssa Sohbetler Hakkında

  • Kıssa Sohbetler, kıssa derlemesi bir kitap. Neden böyle bir tercihte bulundunuz?

MEHMET LÜTFİ ARSLAN: Hediye kitap tercihlerimizi yayın kurulumuzda uzun boylu müzakere ederiz. Bu sefer böyle bir müzakereye mahal kalmadı, çünkü Muhterem Osman Nûri Topbaş Üstâdımız hem sohbetlerde okunacak hem de müşahhas örnekler olarak tesir edecek kıssa, menkıbe ve mesellerin derlenmesine ihtiyaç olduğunu ifade ettiler. Biz de kısa bir araştırma yaptığımızda bizzat Üstâdımızın eserlerindeki kıssa ve menkıbelerin bile tek başına derlenmesinin böyle bir ihtiyacı karşılayacağını gördük. Kendilerine bunu aktardığımızda “miri malıdır, kullanabilirsiniz” diyerek önümüzü açtılar. Diğer bazı ilavelerle büyük çoğunluğu Erkam Yayınları’nın kitaplarından derlenmiş Kıssa Sohbetler bu şekilde ortaya çıktı. Hâsılı kelam Üstadımız tarif etti, biz telif ettik.

  • Kitap 52 müstakil konulu sohbetten oluşuyor, bunun özel bir sebebi var mı?

MEHMET LÜTFİ ARSLAN:Kıssa Sohbetler bir sene boyunca sohbetlerde okunsun diye hazırlandı. Her haftaya müstakil bir konu düşüyor. Konuların seçiminde kulluk derdimiz ve gönül dünyamız esas alındı. Okuyucularımız aslında çoğuna vakıf oldukları kıssa ve menkıbelerin altında toplandığı başlıkların Erkam ve ALTINOLUK çizgisinin en başından bu yana teklif ettiği gündemler olduğunu görecekler. Konularla ilgili kıssa seçimlerinde Rasûlullah Efendimizin merkezinde olduğu hadiseleri daha çok tercih ettik. Diğer kıssa ve menkıbelerin ise makul, maruf ve makbul örnekler olmasına dikkat ettik.

  • Niye kıssalar peki? Biliyorsunuz bazıları kıssacılık diyerek bu tür içerikleri küçümsüyor.

MEHMET LÜTFİ ARSLAN:Kuranımızın üçte birinden fazlası kıssalardan oluşur. Rasûlullah Efendimizin de geçmiş kavimlere dair anlattığı kıssalar hadis kaynaklarımızda mevcuttur. Kıssa ya da menkıbe yaşanmış bir gerçekliğe tekabül ettiği için bize doğrudan tesir eder. Tabiri caizse kitabın orta yerinden konuşur. Zihni etkileme gayretinde olmaz; doğrudan kalbe tesir eder, çünkü sahih bir kıssa Allah’ın sevdiği kullarının kalbini sabitleştirdiği askeridir. Kıssalar görevlidir, ne zaman çıkıp gelseler bize bir ders verir, sarsar ya da terfi kapısı açar. O yüzden çıkıp gelmelerini beklemek, yollarını gözlemek gerekir. Kalbimizin buluştuğu kıssa, kalbimizi yükselten kıssadır.

  • Bu son cümleyi biraz açmanızı rica etsek?

MEHMET LÜTFİ ARSLAN:Her kıssa hisse içindir. Hisse ise nasibini arayanı bekler. Aramayana kıssalar bir şey söylemez. Ama arayana hissesini verecek bir kıssa muhakkak bulunur. Herkesin özgünlüğü ve biricikliği kadar, kalbinin ritmini değiştiren kendine has kıssaları vardır. Her kıssa bir meşrebin, her hisse bir yönelişin hikâyesidir. Herkes hissesini kendi kapasitesine göre çıkarır, yönelişini meşrebine göre yapar. Kıssa zaten buna imkân sağladığı için kıssadır. Kıssada tarihi gerçeklik değil insana dair gerçeklik aranır. Buradan kıssanın uydurma bir şey olduğu çıkmaz. Kur’an kıssaları da Peygamberimizin anlattıkları da yaşanmıştır, gerçektir. Bir kıssanın yaşayan, nesilden nesile intikal eden ve her işiteni sarıp sarmalayan tesiri zaten yaşanmış bir gerçekliğe tekabül etmesindedir.

  • Nasıl bir gerçeklikten bahsediyoruz?

MEHMET LÜTFİ ARSLAN:Kıssanın herkese dokunan tesiri gerçeklikle irtibatından doğar. Gerçeklik daha yüksek bir insânî hâle terfi gayretidir. Bu gayret olmazsa beşerden insana yürüyüş olmaz. Hâlbuki her beşer insan olmaya hasrettir. Bunu kabul eden kıssasını arar, kıssa olur. Bunu inkâr eden, hayvandan daha dûn olur. Kıssa bu yüzden hasretimizin ve özlemimizin ışıdığı yerden yeşerir. Kıssayı kıssa yapan himmetidir. O bizi daha iyi bir insan yapma gayesi taşıdığı için makbul ve muteberdir. Kıssa bir özlemin habercisidir; daha güzel bir hayatımız olsun, öyle güzel ki, selamet yurdunun bekçileri kapıları açıp: “Selâm olsun size! Ne mutlu size! Tertemiz geldiniz! Haydi, ebediyen kalmak üzere girin cennete!” diye buyur etsinler; kıssa bu hasretin ifadesidir.

  • Kitabı okuyucularımızla buluşturduğunuz için teşekkür ediyoruz. Son olarak neler söylemek istersiniz?

MEHMET LÜTFİ ARSLAN:Hepimiz bir kıssanın potansiyel kahramanlarıyız. En güzel yerden indirildik. Tekrar o yere terfi etmenin mücadelesini veriyoruz. Dışımızda bir hasmımız, içimizde bir hasmımız, bir savaş meydanındayız. Hayat savaşın süresi, dünya meydanı, cennet zaferi ve cehennem mağlubiyetidir. Kıssamız, ne yapıp edip Müslüman olarak can verme mücadelesini konu ediniyor. Zor soru şudur: Kıssamızın kahramanı mı olacağız, yoksa kurbanı mı?

Hayatımız bir kıssaya benziyor. Küçücük bir kıssa… Büyük insanlık kıssasına bir zeyl… Ortada dolaşan kıssalar, menkıbeler ve hikâyelerle kendi kıssamızın irtibatını kurmak zorundayız. Niçin? Çünkü bunlar kendi kıssamızda rolümüzü nasıl oynayacağımızı gösteren yardımcı metinlerdir. O metinler, nesilden nesile aktarılan ders notları gibi bizden önceki oyunculardan tevarüs etmiştir. Miras insanlık mirası, devşirilen hisseler günümüz oyuncularının nasibidir. Nasibimizi almalı ve kendi kıssamızın kahramanı olmalıyız. Aksi takdirde düşmanın kıssasının kurbanı olmak tehlikesi ile karşı karşıyayız. 

Kıssa Sohbetler’de yer alan kıssa, menkıbe ve dini hikâyeler kim bilir nice talipliye hidayet kapıları açmış, nice bahtsızın elinden tutmuş, nice günahkâra umut kapısı olmuş ve nice saliki menzil-i maksuduna eriştirmiştir. Allah’ın sevdiği kullarının kalbini sabitleştirdiği bu askerlerinin kıymetli okuyucularımızın da hayatlarında güzelliklere vesile olmasını temenni ediyoruz.

  • Biz de hayırlı olmasını niyaz ediyoruz, teşekkür ederiz.
PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle