Sevgi Korkusuz Olmaz

Rızık bahsinde ilk akla gelen maddi rızıktır. Hâlbuki bir de manevi rızık var. Nasıl insanın kursağından geçecek takdir edilmiş ise manevi kursağı hükmündeki kalbinin nasibi de takdir edilmiştir. Kalbin nasibi, sevme nasibidir. Sevmek ve sevilmek kabiliyeti âlemde insana verilmiş en büyük rızıklardandır. Maddi rızık doymakla gözden düşer. Manevi rızık öyle değildir, çünkü maneviyatta doymak yoktur. Doyan ya da doyduğunu sananın yolu kesilmiştir. Maddi rızık insanın gayreti ile irtibatlandırılmıştır. Manevi rızık olan sevgi için de insanın bu behredeki kabiliyetini işlemesi şarttır.

Her his gibi sevgi de terbiyeye muhtaçtır. “Sevgide ölçü, ölçüsüz sevmektir” türü hümanist hezeyanlar erdirici ve eğitici sevginin önündeki tuzaklardır. Sevginin kime, ne ölçüde yöneltileceği kadar, kimin, ne ölçüde sevilmeyeceği de sevgi terbiyesinin bir gereğidir. Modern bakış açısı sevgiyi korkunun karşısına koyar. İdeal olanı sadece sevmek olarak gösterir ve korku ile hareket etmeyi düşüklük sayar. İslam’ın sevgi terbiyesine göre sevilmeye en layık olan Rabbimiz aynı zamanda kendisinden en çok korkulması gerekendir. O’nun sevgisi ile dolmak, korkusundan emin olmayı gerektirmez. Böyle bir eminliği ayet-i kerimenin ifadesi ile ancak hüsrana uğrayanlar yaşarlar.

Sevgi terbiyesinde bir diğer önemli konu da sevgideki rütbe silsilesidir. Hakikatte sevilmesi gereken yegâne varlık Cenâb-ı Hak'tır. O, mutlak cemal ve kemalin adresidir. Kalan bütün sevgiler meşruiyetini Hak sevgisinden alır. Bunun özlü ifadesi yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevmektir. Sevgi ölçüsü bu olunca geri kalan bütün sevgiler aklanır. Allah sevgisi bütün sevgilerin kaynağı haline gelir. Onunla irtibatın kaviliği sevgileri bitmez, tükenmez bir hazza salar. Diğer türlü fani sevgilerin sonu, bir yüce gayeye bağlanmadıktan sonra inkisar ve hüsrandır. Ne seveni sevileni gönendiren böyle sevgiler sahiplerini ve birbirlerini yekdiğerinde tüketen sevgilerdir.

Sevgi Terbiyesi kapağımız, hayattaki en büyük sermayemiz olan sevgimizi nasıl kullanmamız gerektiğine dair sorunun cevabını arıyor. Doğrusu bu konuda ilham kaynağımız son devir Hak dostlarından Hâce Musa Efendi Üstadımız olmuştur. O’nun sevgi ile müstağrak hayatı sevgi terbiyesinin en güzel ölçülerini ihtiva etmektedir. Nebevî ahlâkın rehberliğinde oluşmuş bu ölçüler, sevgiyi bozuk para gibi harcayan, hakikatte sevgisiz ve mesnetsiz modern çağın insanına lâzım olan ölçülerdir. Yirminci yüzyılda “Müslümanca Yaşama Sanatı”nın en müşahhas misallerinden birisi olmuş Hâce Musa Efendi Üstadımızın hayatı bu mânâda modern insanın muhtaç olduğu bir sevgi terbiyesinin hâlâ ışıklar saçan bir portresidir.

ALTINOLUK olarak yeni dönem hazırlıklarımızı nihayete erdirmek üzereyiz. Her sene mutat verdiğimiz hediye kitabımız baskıya hazır hale geldi. Doç. Dr. Murat Kaya Hocamızın hazırladığı yeni hediye kitabımızın ismini şimdilik hazfedelim ve konusunun İslam’ın ideal aileleri olduğunu söylemekle yetinelim. Aile mevzusu sadece ülkemizde değil tüm dünyada önümüzdeki dönemin en önemli gündem konularından birisi olacak, çünkü dinimizin ve geleceğimizin teminatı bu kurum büyük bir saldırı altında. Yaz aylarının bereketli geçmesi ve önümüzdeki sayı tekrar buluşmak temennisiyle hepinizi Allah’a emanet ederiz.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle