AYIN SOHBETİ

Kahraman ve Şecaat Örneği Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)

Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri yüksek şahsiyetlerine yaraşır bir şecaat ve kahramanlık timsâli idiler. Daha çocukken “Lât ve Uzza hakkı için” diyerek kendisinden bir şey istenildiğinde şöyle cevap verdiler: – ‘Onlar adına ben...


Hasret ve Nedâmet Günü; Âhiret

Temim Dârî hazretlerinin aşağıdaki âyet-i kerimeyi bir gece sabaha kadar tekrar tekrar okuduğu ve ağladığı rivayet edilir: “– Yoksa kötülükleri işleyenler kendilerini, imân ederek iyi amel ve hareketlerde bulunanlar gibi yapacağımızı dirim ve ölümle...


Allah Sevgisinde Sadakat Gösterenler

Abdülkâdir Geylânî -kuddise sirruh- buyurur: – Zâhidler cennette yerler. Ârifler, kendileri dünyada bulundukları hâlde yerler. Allah’ı sevenler ise dünyada da yemezler, âhirette de. Onların yiyecekleri de içecekleri de Rabbleri ile olan ünsiyetleri,...


Kalbine Rahmet Eli Değen Kul

Abdülkâdir Geylânî -kuddise sirruh- hazretleri buyurur: – Allah’ı sevmekte cidden sâdık ve samîmî olan bir mürid, önceleri insanları gördüğünde, onlardan herhangi bir söz işittiğinde veya bir dünyalığa nâil olduğunda, daralır, sıkılır. Öyle ki, mahl...


Asıl Cihad Nefs Engelini Aşmaktır

Tebük seferinden dönüşlerinde, sefere iştirak eden mücahidîn-i kiram hazarâtı gayet yorgun, bîtab, mecalsiz idiler. Her ne kadar düşmanla karşılaşılmadı ise de yolun uzunluğu, yazın şiddetli sıcağı, suyun ve erzakların kifayetsizliği onları, haylice ...


Nebevî Gözle Dünya ve Değeri

Rasûlullah sallallahü aleyhi ve sellem hazretleri buyurdular. – Ey Ebû Hüreyre, dünyayı bütün içindekilerle beraber sana göstereyim mi? Ben “evet, ey Allah’ın Rasûlü” dedim. Elimden tuttu, beni Medine’nin derelerinden bir dereye götürdü. Orada, iç...


Allah İçin Sevmek

Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu -kuddise sirruh- buyurur: -Âşık-ı hakîkî yani Allah âşığı, ilâhî mazharı bulunan her şeyden onun kokusunu duyar, rahmânî râyihaları onun burnundan eksik olmaz. Zâhid kendi başına bin sene çalışsa bile bu kokuyu duyamaz. Abdül...


Edeb Bir Tâc İmiş Nur-u Hüdâ’dan

Bostânül-Ârifin’de şöyle denilmektedir: İman beş kal’alı bir beldeye benzer. Altun kal’a, gümüş kal’a, demir kal’a, hubûkel kal’a, kerpiç kal’a. Kal’anın içinde bulunanlar kerpiç kal’ayı koruyup gözettikleri müddetçe, düşman içlerine ulaşamaz. Kal’a...


Cihad Meydanında Mücahid Bir Peygamber (s.a.v.)

Kalb, tekallüb eden, yani her an şekil ve görüş değiştiren bir varlık olduğuna göre bu, hüsn-ü istîmal edilerek, ulvî yollara, emellere yöneltilecek olursa, Allahü Teâlâ’nın izni ile baha biçilemeyen bir cevher haline gelir. Meselâ salih ve sâdıklar...


Gönül İnsanına Gönül Nasihatleri

Dünya serî-üz zevâldir. Her gelen muayyen bir müddet yaşar. Bazısı genç, bazısı yaşlanmış bir şekilde ahirete intikal eder. Ne mutlu bu imtihanı verebilenlere... Cenâb-ı Hak bizi kendine kul yaptı. Yerde sürünen bir haşere yapabilirdi. Habîb-i Edîbin...